MAHMUT MACİT

       Pamuk şekerindendi düşleri, tertemizdi sevgileri, tebessümü içimizi ısıtıyordu bebeklerin, yok ettiler, kirlettiler, ağlattılar. Hayattan tüm vicdanı çekip aldılar ne yazık ki, yetimleri öksüzleri itip kakıp, aşağılayan, çocuk katilleriydi onlar, masumları acımasızca katleden, kirli, kanlı ellerdi.

      Ya satılmış eller, zalimlere zemin hazırlayan eller, birliktelik için onlarla tokalaşan eller, onlara ne demeli… Kahrolun…Kahrettiğiniz kadar kahrolun.

        Kahrolsun Arş-ı Alaya ulaşmayan bencil sevdalar, hayasız aşklar…
Kahrolsun taşa dönmüş yürekler…Kahrolsun Allah’ın dostu olmaktan vazgeçip menfaatleri uğruna, zalimleri dost edinenler. Kahrolsun, nefis tapınağında, şeytana biat edenler. Kahrolsun zalimler…

      Gör evlat, iyice hafızana kazı, tanı dostlarını, düşmanlarını, katillerini tanı. Bak paramparça ettiler bombalarla yüreğini gecenin. Kan süzülüyor şehrin tüm bedeninden…

      Bak gecenin sinesinden yine yanık tevhitler yükseliyor, bağrı yanık, gözü yaşlı nice insanlar, bir sevdanın, bir aşkın hüznünü taşıyorlar.
Ah analar, bacılar, mümin kardeşlerim, karanlık gecen güneşe gebe unutma. Dağlar kor ateşi taşımana hayran. Acıların şehrinde yanık zikirler çekmek sana kısmetmiş, ağıtlara yaslanmakta varmış kaderinde, Cenneti özleyerek, ölümle sevda arasında yaşamakta kısmetinmiş yalnızlık çölünde. Yüreğimizi serinletecek ırmaklar akacak, sabret, diren, yiten sevdalarımız yeniden yeşerecek, uyanışa dönecek insanlık ve o zaman yok olacak tüm karanlıklar.

      Gecenin yüreğini tutan nice kalpler, senin yüce sevdanın kaygısıyla çarpıyor. Samimi ve yiğitçe aşka duruşuna hayran dünya. Seninle tazelendi imanlar, bir avuç yiğit, onurlu ve güzel insanları tanıdı insanlık. Sımsıkı tutalım ellerimizi, yürekten sarılalım birbirimize.

     İşte o vakit kahrolacak tüm bencil sevdalar. O vakit kahrolacak pamuk şekerinden düşleri yok eden kirli ve kanlı eller. O vakit kahrolacak iman hırsızları. O vakit eriyip tükenecek demokrasi, özgürlük masalları anlatan kardan adam.

      Yeter ki çözülmesin biat eden ellerimiz, kol kola, omuz omuza olalım, bir binanın tuğlaları gibi kenetlenelim, aşkla mayalansın kardeşliğimiz. Açalım bağrımızı, acısı çıksın artık yetim kalmışlığımızın. Nasuh bir tövbeyle, kalbimizdeki kutlu sevdanın aşkı ile kavuşalım ruhumuzun aydınlığına, yeniden bağlanalım Allah’a. Yeniden iman edip, yeniden kutlu sözleşmeyi imzalayalım şu ateş altında, zulüm altında kalmış şehirlerde. 
Umutlarımız çoğalsın, güneş doğsun artık işgale uğramış yüreklerde.

      Artık dursun kan ve gözyaşı, sızlamasın yüreği gecenin feryatlarla. Artık kan kokusu dinsin. Gecenin yüreğinde zincire vurulmuş sevinçler yükselsin. Pıhtılaşmış kanlarımız canlansın, özgürlük türküleri çalsın her yerde. Barut kokan gökyüzünü adaletin ve özgürlüğün huzuru sarsın.

      Ve sen…Adalet yumruğunu vur hayatın tam ortasına. Zalimin tam göğsünün ortasına vur yumruğunu. Yürekleri, bebekleri parça parça edenlerin, zulümlerini bir bir suratına tükürür gibi vur ki, mazlumlar ağlamasın, dünyayı kana bulayan o zalimin, gerçek çehresini ortaya çıkar, gözü dönmüşlerin vahşetini çıkar ki, gözyaşları dinsin. Ateşe ver tüm karanlıkları, zulmün tüm paslı kilitlerini parçala. Tüm insanlar bilsin katillerin ne kadar güçsüz ve aciz olduklarını.

     Allah’ın en büyük olduğunu bilsin, zavallılar. Selam ve dua ile…
 


KAHROLSUN ZALİMLER

Kahrolsun Arş-ı Alaya ulaşmayan bencil sevdalar, hayasız aşklar… Kahrolsun taşa dönmüş yürekler…Kahrolsun Allah’ın dostu olmaktan vazgeçip menfaatleri uğruna, zalimleri dost edinenler. Kahrolsun zalimler…

1.12.2023 11:01:00