Bursa, son yılların en büyük çiftçi eylemine sahne oldu.
Görüntüleri izlemişsinizdir, Karacabey ve Mustafakemalpaşa Ziraat Odaları öncülüğünde düzenlenen eylemde, ürünleri para yapmayan canı yanmış çiftçiler Bursa-İzmir Yolu’nu kestiler.
Eylem ses getirdi ve içinde bulunduğumuz mevsimle tezat olmasına rağmen adeta kış uykusuna yatmış olan iktidar partisi yetkilileri, çiftçiye bir takım sözler verdi.
Benzer bir hadise birkaç hafta önce de yaşanmış ve kavun ve karpuzu tarlada kalan üreticinin sesine CHP lideri Özgür Özel kulak vermişti.
Tüm bunlar iktidar partisinin Bursa siyasetinde hakimiyetini kaybettiğini, psikolojik üstünlüğü muhalefete kaptırdığını ancak aslında muhalefetin de sadece algıyla boş sahada top sürdüğünü gösteriyor.
***
Ne acı ki siyaset, ülkemizde algılarla yürüyor ve gerçekler deşifre edilmediği sürece, birileri siyaset adı altında sahada şov yapmaya devam edecek.
Gelin bugün biz de bir gerçeği ifşa edelim ve Karacabey’deki domates krizinin arka planını yazalım.
***
Türkiye’nin en büyük salça üreticilerinden Tamek, bilindiği gibi Karacabey’de üretim yapıyor.
Yeri gelmişken, Tamek’i, Oyak’ın satın aldığını hatırlatayım.
Tamek, bölge üreticisinin de yüzünü güldürecek şekilde yılda 40 bin ton salça üretimi gerçekleştiriyor.
Ancak bu kapasite, Tamek için yeterli değil.
Ek tesisler kurmaya karar veren Tamek yetkilileri, mevcut fabrikasının hemen yanında, mülkiyeti Karacabey’in tanınmış ailelerinden Nizam Kağıtçıbaşı’ya ait araziyi satın almak için görüşmelere başlıyor.
Bugüne kadar tek karış toprak satmayan Kağıtçıbaşı ailesi, Tamek’in teklifine de sıcak bakmıyor ancak kapasite artışı Karacabey ve Mustafakemalpaşa köylüsünün domateslerini tarlada bırakmayacak, yöre insanına da iş ve aş verecektir.
Yani işin ucunda Karacabey’in ve Karacabeylilerin menfaatleri vardır.
Nizam Kağıtçıbaşı, Tamek yetkililerinin teklifini kabul eder ve yaklaşık 300 dönümlük arazisinin bir kısmını devretmek için işlemleri başlatır.
Devir için plan tadilatlarının yapılması gereklidir.
31 Mart öncesi Karacabey ve Büyükşehir Belediye meclislerinden plan değişiklikleri hiçbir sorun olmadan geçer.
Ancak 31 Mart seçimlerinden sonra 2 belediyede de değişiklik olduğu için, plan değişikliği hayata geçmez.
***
Her ne kadar ortada kazanılmış haklar olsa da Tamek yetkilileri ve arsa sahipleri Karacabey’in İYİ Partili Belediye Başkanı Fatih Karabatı ile görüşürler.
Ancak süreç tıkanır ve Tamek’in kapasite artışının önünü açacak işlem hayata geçmez.
Karabatı, bir takım pürüzler öne sürerek ayak diriyormuş.
Acaba o pürüzler nedir, bir takım talepler söz konusu olmuş mudur?
Karabatı’nın yanıt hakkını saklı olduğunu belirteyim.
***
Tamek, ek tesisler kurabilseydi ne olurdu?
Mevcut koşullarda 40 bin ton salça üreten fabrika 120 bin ton salça üretecek ve köylünün domatesi tarlada kalmayacaktı.
Ancak isminde ‘İyi’ geçen bir partinin belediye başkanı, köylüye iyi gelecek bir girişimin önüne takoz koyuyor.
***
Peki Tamek, Karacabey’de ek tesisler kuramaz, yani kapasite artışına gidemezse ne olacak?
Tamek, kuvvetle muhtemel başka kentte üretim yapacak.
Yani Karacebey’deki mevcut tesisini de kapatıp, başka bir kentte daha büyük bir fabrika kuracak.
***
Bir başka tezat da İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun yaşadıkları.
İYİ Parti’nin oyları iyice eriyince CHP’den milletvekili olmak için şimdiden kariyer planlaması yapan Selçuk Türkoğlu, mal bulmuş mağribi misali köylülerin eylem yerinde bitiverdi.
Bir de video çekerek şovunu taçlandırdı.
O halde Selçuk Türkoğlu’na soralım, partinin belediye başkanı Fatih Karabatı, köylünün ürünlerini satın alacak bir girişime neden set olur?
Neden Fatih Karabatı, o gün yanında değildi ve köylüler yol keserken ölü taklidi yapıp, hiç ortalıkta gözükmedi?
***
Hep vurguluyorum ama bugün de tekrar edeyim:
Hiçbir şey göründüğü gibi değerli okur!