Köfteci Yusuf’tan alınan numuneden  binde bir oranında domuz eti çıkmasını tartışırken, Sakarya’da domuz eti ticareti yapıldığı ortaya çıktı.

Üstelik ticareti yapılan domuzların, insan sağlığını tehdit eden yaban domuzlar olduğu söyleniyor.

Türkiye, Köfteci Yusuf’a odaklanmışken, Gaziantep Nurdağı’nda Arifoğlu Baharat ve Gıda Tesisleri’nde sağlık riski taşıyan 75 bin ton taklit ve tağşiş ürün imha edildi!

Bakın dikkatinizi çekerim, 75 bin ton baharattan söz ediyoruz.

Ve bu Arifoğlu Baharat isimli markanın, zincir marketlerde epey ürünü olduğunu da hatırlatayım.

Gene  Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ifşalarında zeytinyağında, gıdada kullanılmasına izin verilmeyen boyalar tespit edildi.

Yani millete zeytinyağı diye boya içirmişler, biz Köfteci Yusuf’u konuşurken. 

Sucukta baş eti, kekikte yabancı madde çıkmış, memleket Köfte Yusuf gündemiyle çalkalanırken.

***

Gelelim Köfteci Yusuf hadisesine…

Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda gitmişliğim vardır bu köftesinin son derece lezzetsiz, diğer ürünlerinin de para vermeye değmeyecek kadar kalitesiz olduğunu düşündüğüm köfteciye.

Binlerce ton ürünün satıldığı bir zincir restoranda, numuneden alınan binde bir oranındaki domuz etinin, halk sağlığını tehdit edecek bir veri olmadığını söylüyor tüm gıda uzmanları.

Gene de konunun memleket meselesine dönüştürülmesine, Köfteci Yusuf’a komplo kurulduğu iddialarına itirazım var.

Çünkü neticede yüzü aşkın şubesi ve yıllık milyarlarca lira cirosuyla, tek amacı para kazanmak olan ticari bir işletmeden söz ediyoruz.

Ve üstelik Türkiye’de ve Dünya genelinde bu kadar kısa sürede, böylesine yüksek kazançlar elde eden şirketler, gelirlerinin hatırı sayılır bir bölümünü sosyal sorumluluk projelerine harcarken, bizim Köfteci Yusuf’un cebinde akrep olmalı. 

Nitelim kendisini ‘garip bir kuş’ olarak tanımlayan bu ‘uyanık kuş’un, Bursalılardan kazandığı milyarlarca liraya karşın, bu kente iğne ucu kadar faydası olmamıştır.

Ne bir okul, ne bir sağlık ocağı, ne de küçük bir çeşme…

***

Geçen aylarda Kanal 16’da Köfteci Yusuf’un Bursaspor’a 5 milyon lira bağış yaptığını duyurduk.

Duydum ki bu haberimizden çok rahatsız olmuşlar.

Çünkü Bursaspor’a bağış yaptıklarını sır gibi saklıyorlardı.

Bir iş insanı Bursaspor’a bağış yaptığını neden saklar?

Bağış yapan Köfteci Yusuf ise saklar.

Çünkü duyulursa, başka kişi veya kurumların da kendisinden yardım isteyeceğinden korkar. 

***

İsmini saklayan vergi rekortmenleri var biliyorsunuz.

Ben bu listede Köfteci Yusuf’un olduğunu da düşünüyorum.

***

“Köfteci Yusuf’ta çalışan 12 bin kişinin zarar göreceği” yorumlarına da katılmıyorum.

Vatandaş söz konusu haberlerden etkilenecekse, Köfteci Yusuf’a gitmeyi bırakacak, köfte yemeyi değil.

Yani Köfteci Yusuf’tan çıkan personel, başka bir köftecide işe başlayacak.

Hem Köfteci Yusuf’un bugüne kadar işinden ettiği çalışanları kim düşünecek?

Çünkü adam, öyle vahşi bir rekabetçi politika izledi ki yıllarca, açtığı her mekanın çevresindeki köfteciler, kepenk kapatmak zorunda kaldılar, kapanan köftecide çalışan emekçiler de ekmeğinden oldular.

Köfteci Yusuf çalışanları emekçi de, Köfteci Hasan, Hüseyin’de çalışanlar emeksiz mi?

***

Sözün özü, Köfteci Yusuf milliyetçiliği yapanlara, bir kere daha düşünmelerini öneririm.