Mehmed Akif ASLAN

Hakkı ile uzun zamandır dertleşemiyorduk. Kimsenin hakkı kimseye geçmesin diye sorumlu olduğumuz saatten daha fazlasını çalışmaya çalışıyoruz. Herhalde görüşememe sebebimiz bu yoğun tempodur diyelim. Geçtiğimiz gün oturduk masa başına, demledik çayımızı, başladık sohbete.

Hakkının annesi Çorumlu, babası Artvinli, eşi Konyalı, en samimi arkadaşı Erzurumlu, komşusu Yozgatlı, patronu Kütahyalı, dokturu Ahıskalı... Hakkı hem fanatizme hem de nerelisinizme karşı. Nerelisinizm mi? Aman Hakkı kardeşim, yeni bir akım kazandıracaksın lobici popülist kulislere. Nerelisinizm de nedir anlat hele :)

Bu “izm” ile biten her şeyde bir sıkıntı var diyorlar. Dur ön yargılı olma! İzmciler kızar sonra bak. Fanatizme gönül verenler, bir topun peşinde bahis borsasına şut atarken nerelisinizme gönül verenlerde lokal bahçelerinde kupadan karoya gol atıyor.

Hakkı onu bunu bırak iyi hoş diyorsunda insan memleketini sevmesin mi yani?

Sevecek tabi sevmeli de. Sonuçta ülkemizin her bir bölgesi birbirinden kıymetli. Benim kastım memleketini sevene değil, memleketini severken kainatı sadece o memleketten sayanlar diğer memleketleri daha aşağı görenlere.

Ne yani adam kendi memleketini seviyorsa yeri gelir evinin duvarına, sosyal medya hesabına, vücuduna, arabasına her yere yazar. Nesi var bunun Hakkı kardeşim.

Şimdi sen önce şu sobanın üzerinde fokurdayan demlikten çayımı tazele ben konunun hikmetli yönünü anlatacağım sana.

Evvela nerelisinizmin sorun haline geldiği nokta “temsiliyet makamı”nın bu akıma kapılmasıdır. Yani temsil ettikleri kitlelerin içerisinde yurdun dört yanından insanlar varken temsilci kendini bu akıma kaptırdığında temsili altındaki kitle “Bu adam az izmli değil” demeye başlar. Ya da bu adamın bizi temsil etmesi için hangi izmli olmak lazım der. Ya da işimiz düştü ben şuizimliyim o buizimli acaba o şuizimli olarak buizimlilerin işini yapar mı der!

Bu sebeple bir kitleyi yönetiyorsan gerek kitle seni seçsin gerek kitlenin seçtiği kişilerin seçtiği kişiler seni atasın fark etmez. Hangi izimli olursan ol. Su gibi ol! Berrak, şeffaf. Girdiğin kaba göre şekil al. Konyalıyla Konyalı, Artvinliyle Artvinli, Çorumluyla Çorumlu, Yozgatlıyla Yozgatlı, Ahıskalıyla Ahıskalı. Kısacası Anadolu ol. Kısacası Efendimizin Veda Hutbesinde seslendiği gibi ne Arap’tan Acem’e üstün ol ne de Acem’den Arap’a.

Helal olsun be Hakkı kardeşim. Şimdi taşlar yerine oturdu bak. Yani sen diyorsun ki kişi memleketini sevecek, memleketinin kültürel özelliklerinden diğer insanlar faydalansın diye duyuracak ama “ötekileştirmeyecek”. Hele ki diyorsun toplumumuzda bizleri yöneten gerek seçilmiş gerekse atarmış kişiler yönettikleri toplumun içerisinde her milletten insanın yaşadığını düşünerek “Veda Hutbesi” anlayışı işe hareket edecek. Doğru mu anladım?

Evet layıkıyla idrak etmişsin. “Anadolu ol” dedim ya. Aslında Anadolu demek bir nevi “Adem” demek. Tüm dünyadan insanları barındıran medeniyetlerin beşiği Anadolu. Adem’de öyle değil mi? Zeytin karası olanı da var, güneş sarısı olanı da, Türk Kahvesi veyahut buğday gibi olanı da var kar gibi beyaz olanı da.

Neyse Hakkı sen şu sobaya biraz daha odun atta devam eden konuşmalarımızı basına kapalı gerçekleştirelim.


NERELİSİNİZM

Hakkı ile uzun zamandır dertleşemiyorduk. Kimsenin hakkı kimseye geçmesin diye sorumlu olduğumuz saatten daha fazlasını çalışmaya çalışıyoruz.

3.04.2021 19:49:00