Mustafa Özdal

Tarih: 07.07.2024 08:47

Pazar çeşnisi

Facebook Twitter Linked-in

Su basan ev ve iş yerleri, kayık misali suda yüzen araçlar,  yağıştan zarar gören tarım alanları derken, metro istasyonlarının bile sular altında kalmasına son sağanakta tanık olduk.

Yağışların artık sağanak halinde düşmesi, küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliğinin sonucu olsa da, her sağanakta kaçacak delik aramamız sağlıksız şehirleşmenin sonucudur.

Bursa’nın sözde değil özde kent savunucusu, şehir plancısı Füsun Uyanık’ın açıklamalarını okudunuz bu mecrada.

İmar planlarımızda, taşkın alan ve sıvılaşma riskinin göz ardı edildiğini söylüyor Uyanık. 

Tıpkı, deprem riski olan zeminlerin  yok sayılması gibi. 

Öyle ki, bir afet anında müdahale edecek ilk kurum olan AFAD’ın bile riskli alanda hizmet verdiğini söylüyor Uyanık.

Planlarda taşkın alanlar işaretlenmediği için riskli bölgelerde yaşayan 10 binlerce Bursalının can güvenliği tehdit altında.

Bilmem, yetkililer bu yakıcı gerçeğin farkında mı?

 

***

Rekabet Kurumu’nun onayıyla CarrefourSa ve arazisi resmen Atış Yapı’ya geçti.

100 dönümlük arazi ve AVM’nin devri 250 milyon dolara gerçekleşti.

Büyük, çok büyük bir devir bu.

Peki CarrefourSa kapanacak mı?

Dünkü haberlerimizde bu sorunun yanıtını, okuyucularımızla paylaştık.

Bursa’nın ilk AVM’lerinden CarrefourSa kapanmayacak.

Peki Atış Yapı’nın içinde bulunduğu konsorsiyum bu alana ne yapacak?

Kuşkusuz 250 milyon dolara satın alınan Bursa’nın en değerli arazisi, bu haliyle kalmayacak.

Şirketin önümüzdeki aylarda planladığı projeyi açıklaması bekleniyor.

Ancak konunun kenti ilgilendiren kısmı, yeni projenin, bölgeye başta trafik olmak üzere yeni yükler getirmemesidir.

Nitekim, hemen üst caddede bulunan yüksek katlı otel, AVM ve konut projeleri nedeniyle zaten bölge hayli sıkışık.

 

 

***

 

UEFA’nın milli futbolcumuz Merih Demiral’e verdiği 2 maçlık ceza, herkes gibi beni de öfkelendirdi.

Nitekim, Demiral’dan daha belirgin işaretler yapan diğer futbolcular ceza almazken, UEFA bize çifte standart uyguladı.

UEFA ve türevlerinin, Türkiye’ye yönelik ilk adaletsiz kararına tanık olmuyoruz.

Ancak karar siyasi olsa da tepkimiz duygusal olmamalı.

Avrupa’nın karşısına duygusal tepkilerle değil, başta spor alanında olmak üzere ekonomide, teknolojide, eğitimde yakalayacağımız başarılarla dikilmeliyiz.

Mesela Hollanda’yı eleyerek başlayabiliriz. (Bu satırları kaleme aldığım dakikalarda maç oynanmamıştı) 

 

***

Özellikle pandemiden sonra kırsala ciddi yöneliş var ülkemizde ve dünyada.

Bugüne kadar ayakları çimene bile basmamış olanlar, 1 dönüm de olsa tarla aldılar, domates, biber, soğanı sadece manav ve pazar tezgahlarında gören vatandaş, evinin balkonunu mini bir seraya dönüştürdü. 

Ancak bu işi de ciddi bir  ticarete dönüştürmekte geç kalmadık.

Doğaya dönüş diyerek, doğaya tecavüz ediliyor, adına tiny house ve bungalov tipi denilen evlerle.

Birçoğu tarım alanlarına inşa edilen bu evler, koca bir sektör olmuş durumda.

Çok sayıda imalathane, tiny house ve bungalov tipi evler üretiyor. 

Üstelik bu imalathanelerin bir bölümü de kaçak ve tarım alanları üzerinde faaliyet gösteriyor. 

Bursa Valiliği ve yerel yönetimler, çok dikkatli olmalı bu konuda.

 

***

 

Murat Kurum’un, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yeniden atanması, sürpriz olarak görüldü.

Nitekim Kurum, son yerel seçimde kaybeden bir adaydı.

Ancak AK Parti’yi yakından takip edenler için, Kurum’un bakan olarak atanması şaşırtıcı değildi.

Nitekim Kurum, son yıllarda AK Partili belediyelerin başta kentsel dönüşümler olmak üzere birçok icraatında izi olan bir isimdi.

Bu değişiklikle anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik sıkılaştırma politikasından sonra hız verilmesi beklenen kentsel dönüşümleri, yine Murat Kurum ile hayata geçirecek.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —