Dün, sanayi üretim verisi ve işsizlik oranı gibi 2 önemli ekonomi haberi geldi.
TÜİK, geçen yılın haziran ayına göre sanayi üretimimizin yüzde 4,1 azaldığını duyururken, işsizlik oranının ise bir önceki aya göre 0,7 artarak yüzde 9,2 olduğunu ilan etti.
Böylece uzun zamandır azalan işsizlik, ilk kez arttı.
Ayrıca güvenirliliği tartışılan TÜİK bile, ekonomimiz adına 2 olumsuz gelişmeyi açıklayabildi.
***
Birçok medya kuruluşu bu 2 önemli gelişmeyi teğet geçerken, haberler az sayıdaki mecrada hakkıyla işlendi.
Oysa bundan 10 yıl önce işsizlik, enflasyon verileri ve sanayi üretimi gibi makro ekonomimizi yakından ilgilendiren veriler geldikten sadece birkaç saat sonra kurumlardan peş peşe açıklamalar yapılırdı.
Öyle ki sanayi kenti Bursa’da bile başta OSB’ler olmak üzere ekonominin paydaşları veriler hakkında görüşlerini açıklardı.
Ancak tüm aklı başında ekonomi uzmanlarının söylediği gibi, buram buram resesyon kokan işsizlik ve sanayi üretim verilerinin ardından kurumlar kapı duvar oldular.
***
Bu veriler ışığında bir sanayici dostumla sohbet ediyoruz.
Bursa’da yüzlerce kişiyi istihdam eden önemli ihracatçımız, yüzde 10 kapasiteyle çalıştıklarını söyledi.
Her ay milyonlarca lira zarar etmelerine rağmen üretimi durdurmamış bu çılgın tekstilci!
***
Dostumuz ve diğer ihracatçıların nasıl bu noktaya geldiklerini artık sokaktaki simitçi bile biliyor.
Yaklaşık 2 yıldır enflasyon karşısında neredeyse yerinde sayan döviz kurunun üzerine, son aylarda Avrupa’da beliren resesyon endişesi tüy dikince, siparişleri azalan ihracatçıların üretimi durma noktasına geldi.
Geldi, gelmesine ama seslerini duyan kim?
***
Sanayici dostumla konuştuktan sonra İnegöllü bir arkadaşımdan da şu bilgiler geldi:
“Mobilya kenti İnegöl’de olağanüstü bir durgunluk var. Birçok firma konkordato ilan edecek. Çok sayıda firma da işçi çıkartıyor.”
Bakın dikkatinizi çekerim, sözünü ettiğim ilçe, ülke ekonomisinin durumu ne olursa olsun eksi işsizlik veren, Bursa’nın değil Türkiye’nin en canlı ekonomisine sahip ilçesi İnegöl!
***
Düşük kur üzerine inşa edilmiş Mehmet Şimşek imzalı politikanın memleketi getirdiği nokta İnegöl ekonomisinin bile alarm vermesidir.
Ancak düşük kura ve talebi düşürmeye yönelik tüm çabalara rağmen enflasyonun inmediği ve artık ekonomide en kötü senaryo anlamına gelen stagflasyon gerçeği ile de karşı karşıyayız.
Stagflasyonun ilk işareti de sanayi üretiminde düşüş ve işsizliğin artması oldu.
Umarız bunlar daha iyi günlerimiz değildir!