Mustafa Özdal

Nur topu gibi bir krizimiz oldu:

Belediyelerin SGK borcu.

Konu gündeme geldikten sonra, iktidar ve muhalefet cephesinden gelen açıklama bombardımanı, 31 Mart’tan sonra siyasette esen rüzgarın ‘geçici’ olduğunu gösterdi bize.

Bu bakımdan süreç, Türk siyasetini esir alan kamplaşma ikliminin bitmediğini gösterirken, kısa zamanda  da biteceği gözükmüyor. 

 

***

Peki kim haklı?

Bir başka ifadeyle dağları aşan belediyelerin SGK borcunu tahsil etmeye çalışan hükümet mi yoksa SGK borcunu tahsil etmeye kalksa vatandaşın çöpünü, çalışanının maaşını ödeyemeyecek kadar iflasın eşiğine gelecek CHP’li belediyeler mi haklı?

İkisi de haklı.

İkisi de haksız.

 

***

 

Hükümet haklı, çünkü belediyelerin dağları aşan sigorta primi borcu, zaten EYT ile darbe yiyen SGK bütçesi için koca bir delikti ve biran önce bu delik kapanmalıydı.

Hükümet haksız, çünkü yıllardır belediyelerin sigorta prim borcuna son derece edilgen duruşlarının ardından, 31 Mart’tan sonra harekete geçmeleri, muhalefet belediyelerini SGK sopasıyla sıkıştırma girişiminden başka bir şey değil.

 

***

 

Bazı CHP’li belediyeler haklı, çünkü yıllardır AK Parti’nin elinde olan belediyelerin sigorta prim borçlarını kucaklarından buldular. 

Bazı CHP’li belediyeler haksız, çünkü yıllardır CHP’nin elinde olan Batı’daki belediyeler yıllardır  SGK primi ödemiyor ve bu durumun hükümetle hiçbir ilgisi yok.

***

 

O halde, çığ gibi büyüyen sorunun sorumluları,  iktidarı ve muhalefetiyle yerel yönetimler ve buna seyirci kalan merkezi hükümetlerdir.

Çözüm ise siyaset üstü ve hayatın doğal akışına uygun olmalıdır.

 

***

Çözüm siyaset üstü olmalıdır ve belediyeler arasında ayırım yapılmaksızın standart bir uygulamaya gidilmelidir.

Çözüm, hayatın olağan akışına uygun olmalıdır ve tahsilatlar, yerel yönetimlerin hizmet ve yatırımlarına darbe vurmayacak ölçüde uzun vadede yapılmalıdır.

 

***

 

Son olarak Bursa…

Eğri oturup, doğru konuşalım, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin borcu 2009 ile 2017 arasında yükseldi. 

Hatırlayın, stadyum gibi merkezi hükümetin yapması gereken yatırımlar, T1  ve nostaljik tren gibi fantezi, gereksiz ve birilerinin çocukluk hayali olan projeler, deniz kuşu ve helitaksi gibi nüfusun binde birlik kaymak tabakasına hitap eden sözde ulaşım yatırımları hep bu 8 yıllık dönemde hayata geçmiş, aynı dönemdeki döviz borçlanması  ise belediye bütçesine son darbeyi indirmişti.

Bugün, o dönemde yapılan tüm yanlış yatırmaların faturasını 3 milyon Bursalı ödüyor. 

 


SGK borç krizinde hükümet mi suçlu, CHP’li belediyeler mi?

Nur topu gibi bir krizimiz oldu: Belediyelerin SGK borcu.

27.07.2024 15:44:00