MEHMET İSLAMOĞLU

Eski Yeşilçam sinemalarının bir çoğunda senaryo aynıydı . Masum bir genç kıza ya serseri birisi ya da zengin aile çocuğu tecavüz ederdi . Sonra tecavüze uğrayan kızın sevgilisi o tecavüzcüyü bulur onu öldürürdü . Kendisi hapse girer , sevdiği kadın da başka bir şık yokmuş gibi  ya pavyon ya da genelevde çalışırdı . 
Bir başka senaryo da para bulan , servete kavuşan biri o bulduğu parayı pavyonlarda veya gece alemlerinde yerdi . İçki masaları , etrafında güzel kadınlar . Sonra tüm parayı bitirir ve sefil bir hayat yaşar . Veya ufak bir sıkıntıya düşen biri kendini hemen içkiye verir ve teselliyi orada bulurdu . Bütün bunlar sanki hayat hep böyleymiş , ya da böyle olması gerekiyormuş gibi anlatıldı .
Son yıllarda ise Seyyar Tayyar’ın deyimiyle diziler patladı gitti . Tv’ler dizi cenneti haline geldi . Geldi gelmesine ancak oralarda da pek masum sayılmayacak konular işlendi / işleniyor . Ana tema aşk . Aşk adeta ilahlaştırılmış , dokunulmaz kılınmış . Bütün çaba gayret aşkı / aşkını bulmak , aşkı için her şeyini feda etmek , hatta gerekirse aşkı için anne – babadan vazgeçmek , aileye rest çekmek , büyükleri ezmek anlatılıyor . İzleyenlere bu böyledir , bunun böyle olması gerekir mesajı veriliyor . Özellikle dizi oyunculardan bayanların giysileri çok açık . Kısa etekler , dekolte bluzlar , adeta yatak odası kıyafetleri . Mahremiyet hassasiyeti sıfırın altına inmiş adeta . Ayrıca lüks villalar , lüks evler , lüks şirketler , son model arabalar da işin cabası . Ahlaktan , değerlerden , geleneklerden son derece uzak tavırlar , davranışlar .
Dizilerin senaryolarına baktığımızda genellikle bir erkeğe iki veya daha fazla sevgili verilmiş . Biri ile aşk yaşarken öteki çıkıyor , eski sevgili devreye giriyor veya erkek birini severken , onu seven başka bir bayan var . Ya da iki erkek bir bayanı paylaşamıyor , aralarında savaş başlıyor , O onun karısına göz koyuyor , öteki başkasının karısıyla fingirdiyor . Yani aşırı derecede aşk , ihtiras , kıskançlık ve iğrençlik vurgulanıyor . 
Dizilerin bir bölümü de son derece vurdulu kırdılı , öldürmeceli . Silahlar ardı ardına patlıyor , mafyavari çekişmeler , para alışverişlerinde birbirlerini öldürmeler , sen benim mekanımda racon kesemezsin naraları  vs… 
Dizilerde vurgulanan bir diğer konu da maalesef birincil ya da ikincil rollerdeki kişilerin meslekleri , uğraşları sanki başka meslek yokmuş gibi ya şarkıcı ,sanatçı, ya ressam ya da heykeltıraş olmak . Halbuki halkın sahip olduğu , ekmeğini kazandığı bir sürü meslek var . Dizi ya da sinema yapımcıları neden hep olumsuz , kötü örneklerden yola çıkarlar , bunu anlayamıyorum . Çok masum diyebileceğimiz dizilerde bile olmadık davranışlara şahit oluyoruz . Anadolu da çevrilen Anadolu yu yansıtan yapımlarda dahi bu tür yanlışlıkları görmek mümkün . 
İstediğim ise , olumlu örneklerle yola çıkılsın , aile değerlerimiz üst düzeyde tutulsun , iyilik kokan yönlerimize vurgu yapılsın . Yardımlaşmalarımız işlensin , iyi bir baba , iyi bir anne ve iyi bir çocuk profili yaşatılsın . Komşuluğa önem verilsin , anne babaya , yakınlara , akrabalara iyilik anlatılsın . Ticaretle uğraşıyorsa işini dürüst yapan , memursa iyi bir memur , müdürse iyi bir müdür karşımızda dursun . Hep aldatma , kandırma , hile , tuzak olmasın . 
Zira kötü örnekler topluma da kötü olarak yansıyor .

Mehmet İSLAMOĞLU 

29/12/2020


SİNEMA VE DİZİLERİN VERDİĞİ MESAJLAR

Eski Yeşilçam sinemalarının bir çoğunda senaryo aynıydı .

29.12.2020 15:15:00