İsmini yazmamam koşuluyla, son derece çarpıcı bilgiler verdi, uyarılar yaptı.
Uludağ’da hizmet veren çok sayıda otelin 50 yıl önce inşa edildiğini hatırlatan turizmci, şunları söyledi:
“Uludağ’da son yıllarda yeni ve modern oteller yapıldı. Ancak eski otellerin geçmişi 50 yıla dayanıyor. Normal şartlarda binalar 50 yıldan sonra yıpranır. Bu otellerin karot testinden, iç tesisatına, yangın yönetmeliğine uygunluk koşullarından, bina güvenliğine kadar birçok alanda yasal kriterlere uyup, uymadığı çok iyi denetlenmeli. Yani bu otellerin yeniden detaylı bir şekilde denetimden geçmesi gerekir. Bir de bu oteller yılda 3 ay açıkken, 9 ay kapalı. Dolayısıyla, yılın büyük bölümünde kapalı oldukları için bakım da yapılmıyor. Bu da güvenlik açısından risk olarak görülebilir.”
***
Bu uyarılar gerçekten hayati…
Nitekim kış sezonunda, 10 binlerce yurttaşın konakladığı Uludağ’da, zaten yetki karmaşasından doğan sorunlar ortadayken, bir de can güvenliğini ilgilendiren konularda büyük soru işaretleri var.
Umarız Kartalkaya’dan ibret alınır ve başta Uludağ olmak üzere, konaklamalı tüm tesisler denetlenir.
***
TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu’yla da konuştum.
TÜRSAB olarak Uludağ’da denetçi olduklarını hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Uludağ’da 5 adet itfaiye aracı var. Son yıllarda yapılan çalışmalarla Uludağ’ın yolları genişletildi. Herhangi bir yangın veya afet durumunda bölgeye ulaşım konusunda bir sorun yok. Bölgeden sorumlu jandarma birimleri ve komutanı, alanında çok deneyimli. Ancak otellerin yasa ve yönetmelikleriyle ilgili süreçler, bizim sorumluluk alanımızın dışında bir konu. O konuda bir bilgiye sahip değiliz. Ancak sadece Uludağ’da değil, ülke genelindeki tüm işletmelerle ilgili sıkı bir denetleme süreci başlayacağını duyuyoruz.”
***
“Bir musibet bin nasihattan iyidir” sözü bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde çok yaygındır.
Her deprem sonrası yeni bir deprem yönetmeliği çıkar, her sel felaketinin ardından ilgili yasa revize edilir, her yangından sonra oteller denetlenir.
Faciaların faturası ise çok ağır olur.
Bu son facianın ardından da otellerin yasa ve yönetmeliklere uygun olup, olmadığına dair çok sıkı bir denetim süreci başladı.
Oysa denetim sürecinin başlaması için 78 canımızın gitmesi mi gerekiyordu?!