Yasaların yanından dolaşmakta, mevzuatların boşluklarını bulmakta, en küçük bir açığı sonuna kadar kullanıp, ticari kazanca dönüştürmekte üstümüze yok.
***
Pandemi döneminde doğanın kıymetini, toprağın değerini, çevrenin önemini ve her şeyin başının sağlık olduğunu anladık ya…
Kenarda 3 kuruş parası olan vatandaş 1 dönüm de olsa tarla aldı, daha zengin olanı bir köy evine sahip oldu, parası olmayanlar ise belediyelerin dağıttığı fideler marifetiyle balkon tarımı yapmaya başladı.
Adına Tiny House veya bungalov denilen ahşap evlere olan talep patlaması da o zamanlar yaşandı.
Başta masumca başladı doğaya dönüş sevdamız.
Bir dönüm de olsa tarlası olanlar, yasanın izin verdiği ölçüde toprağına tekerlekli Tiny House koydu.
Ya da yine tarım toprağının yüzde 5’i kadar yapılaşmaya izin veren mevzuattan faydalanan vatandaş, ahşap ev yaptı arazisine…
Etrafına da domatesini, biberini ekti, meyve ağaçlarını dikti.
***
İşte milletin doğa sevgisinin kabardığını gören şark kurnazları da bu dönem palazlandı.
Şöyle yaptılar:
Önce; 15, 20 dönümlük büyük bir tarım alanını köylüden satın aldılar. Ardından Tiny House yapacaklarını söyleyip kooperatif kurdular. Kooperatif üyelerine de parsel parsel sattılar tarım arazisini. Daha sonra Tiny House’ları dikip, ceplerini doldurdular.
Böylece iki kez fahiş kazanç elde ettiler.
Önce üç otuza satın aldıkları arazileri büyük karlarla satıp, para kazandılar.
Yani meşhur deyimle, Bursa’nın tarım topraklarını parsel parsel sattılar.
Daha sonra, birçoğu tarım alanları üzerine kurulu Tiny House ve ahşap ev imalatçılarının ürettikleri yapıları en az 1 kat fazla fiyata satarak, karlarına kar kattılar.
***
Ancak Bursa’nın verimli tarım topraklarını tahrip eden bu rantçılara artık geçit yok.
Sıcak gelişme şöyle değerli okur:
Geçen aylarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çıkardığı Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmeliğe göre ticari amaçlı kullanılan Tiny House ve bungalov tipi evlerle ilgili katı kriterler getirildi.
Yönetmeliğin birçok maddesi var ancak en önemlisi şu:
Bu tip evler, kırsal turizm, eko turizm ve kamping alanları dışında kurulamayacak, orman ve tarım alanları üzerine inşa edilemeyecek.
***
Maalesef ülkemizde yasalar var ancak uygulamada ciddi sıkıntılar var.
Ne ki Bursa’da da Vali Mahmut Demirtaş var.
İlgili yönetmelik çıktıktan sonra Vali Mahmut Demirtaş, topluyor emniyet, jandarma, tarım, turizm, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yetkililerini.
Yasayı hatırlatarak, “Arkadaşlar, yasa çıktı, bundan sonrası bizde. Tavizsiz yasayı uygulayacağız” diyor.
İşte o günden sonra yüzde 99’u tarım alanı üzerine kurulmuş olan Tiny House tipi evlerle ilgili sıkı denetim başlıyor.
***
Denetim sonucu elde ettiğim son veriler şöyle:
“Son 2 haftada 195 parselle ilgili tutanak düzenlendi. Yasaya aykırı olan 55 parsel üzerindeki tüm Tiny House ve bungalov tipi evlerin (mobil ev) sökülmesine karar verildi. Tutanak düzenlenen diğer 140 parselle ilgili işlem de yolda.”
***
Ancak bu, başlangıç olsa gerek.
Nitekim bu Tiny House denilen yapılar, Bursa’da büyük bir sektör olmuş.
Kestel’de, Gürsu’da, Mudanya Çepni’de, Nilüfer Dağyenice’de güzelim tarım alanları parsel parsel satılıyor, üzerlerine koca koca tesisler kuruluyor.
Valilik talimatıyla, emniyet, belediyeler ve ilgili kurumlar sıkı bir denetime başladı ve üst satırlarda aktardığım yasa çıktıktan sonra artık kaçak durumuna düşen evler sökülmeye başlandı.
Ancak sayıları o kadar fazla ki, Bursa’nın tüm paydaşları ciddi bir kamuoyu yaratarak, kenti bu beladan kurtarması gerekiyor.
Nitekim 3,5 milyonluk Bursalının çıkarı, tarım topraklarına göz diken 3,5 rantçının menfaatinin üzerindedir.